Quantcast
Channel: Yazarlar - Olay Gazetesi,Olay,Bursa Haberleri,Bursa,Bursaspor,Güncel,Magazin
Viewing all 9348 articles
Browse latest View live

Böyle pilot takım olmaz!

$
0
0

Yeşil Bursa'da Başkan Cem Öztürk ve Teknik Direktör Beyhan Çalışkan, Olay TV'de ekranlara gelen "Spor Saati" programında önemli mesajlar verdi.

Başkan Öztürk "Bir üst Lig'de mücadele etsek bence her şey değişir. Yaptıklarımızın karşılığını alamadığım için yoruldum. Çıkıp sahaya benim oynayacak halim yok. Herkes görevini yapmalı" dedi.

Butik Stat 

Bursa Büyükşehir Belediyesi Minareli Çavuş Tesisleri her ne kadar Organize Sanayi Bölgesinde olsa da Yeşil Bursa için büyük bir nimet. Büyükşehir Belediye Eski Başkanı Recep Altepe, tesisin eksiklerinin giderilmesi adına ciddi katkı koymuş. Başkan Cem Öztürk ile yönetim kurulu üyeleri de kulübü hak ettiği yere getirmek için canla başla çalışıyor. Baktığımızda tesisler baştan aşağı elden geçirilmiş; tam anlamı ile butik bir stat görüntüsüne bürünmüş. Tribününden, misafir takım soyunma odalarına, mini toplantı salonundan, maçlarda yiyecek-içecek satılan büfesine kadar çok nezih ve temiz bir görüntüye bürünmüş Minareli Çavuş Tesisleri.

Neden helva yapılamıyor?

Yeşil Bursa, Vakıfköy ile Özlüce arasında bir köprü. Ama malesef o köprüden geçen oyuncu sayısı çok az.  Altyapıdan yetişen oyuncular o köprüden geçmeden kestirmeden Özlüce'ye gitmek istiyor. Aslında un var, şeker var ama gel gelelim bir türlü helva yapılamıyor. Şimdi usta değişti. "Bu kez olacak mı?" Bu soruyu  "Spor Saati" programında konuk ettiğimiz Başkan Cem Öztürk ve Teknik Direktör Beyhan Çalışkan'a yönelttik.

Altın vuruş lazım!

Başkan Cem Öztürk, Yeşil Bursa'nın misyonunu yerine getirmesi için formülü bize söylüyor: Öztürk, "Bizim ligimizde  oyuncularımız, yaşanan rekabeti tam idrak edemiyor. Artı şehir/ilçe takımları ciddi bütçeler ayırıyor takımlarına. Bizim bütçemiz 3,5 milyon lira civarında. Bunun 1 milyon 800 bin lirası Federasyon’dan geliyor. Ama gerçekten bir altın vuruşa ihtiyacımız var. Bir üst ligde mücadele etsek bence her şey değişir. O zaman tam anlamı ile Yeşil Bursa 'pilot takım' görevini yerine getirebilir. Bu takımın muhakkak ve muhakkak 2. Lig’e çıkması gerekiyor" diyor.

Çok yoruldum

Başkan Cem Öztürk, yaşadığı hayal kırıklığını da içten bir şekilde bizimle paylaştı. "Yeşil Bursa reklamlarla ayakta kalmaya çalışıyor" diyen Öztürk, "Bu sene yaklaşık 1 milyon liralık reklam bulduk. Ama her sene bunu bulma şansımız olmayabilir. Ben geldiğimden bu yana oyunculara verdiğimiz sözleri tutmaya çalıştım. Ama hakikaten Bursaspor'da olsun burada olsun en büyük sıkıntımız para. Ben hırslı bir insanım ama ben de çok yoruldum. Yaptıklarımızın karşılığını alamadığım için yoruldum. Çıkıp sahaya benim oynayacak halim yok. Herkes görevini yapmalı. İnşallah bu sene Play-Off yakalanırsa Yeşil Bursa bir ivme kazanır. Ondan sonra oturulur tekrar konuşulur" ifadelerini kullandı.

Gönderin Yeşil Bursa'ya

Sahi yeri gelmişken, altın vuruş için neden Bursaspor'un paralarını çatır çatır ödediği Sinan Bakış, İsmail Konuk, Kubilay Kanatsızkuş, Bilal Kısa gibi isimler Yeşil Bursa'ya gönderilmez? Paul Le Guen'in de en az 4-5 oyuncuya bu konuda vize vereceğinden en ufak şüphem yok...

Artık 'ben' yok 'biz' var!

Beyhan Hoca oldukça heyecanlı, "Bizim için kasım ayı yükseliş ayı olacak" diyor.  Ve takımın durumunu şöyle özetliyor "Cem Başkan bizim için büyük bir şans. Şu imkanlar bir çok kulüpte yok. Bizim futbolcular ilk önce bunun kıymetini bilecek. Geldiğimizde demorilize olmuş, hedeflerini belirlememiş bir takım vardı. Acilen önlemler almak zorundaydık. O önlemleri aldık. Futbolcularım çok çabuk verdiklerimi almaya başladılar. Şimdi yeni yeni "biz" demeye başladık. İnanılmaz bir kopukluk vardı. Yeni yeni "benlik" ten çıktık, şimdi hep beraber sevinip hep beraber ağlıyorlar. Doğru zemin oluşturduktan sonra zannediyorum ki güzel günler bizleri bekliyor."

Hemen 'oldum'diyorlar!

Eski bir futbolcu ve antrenör olarak Beyhan Çalışkan gençlere ve ailelerine çok önemli öğütlerde bulunuyor. Çalışkan, "aile Bursaspor'un antremanına çıktığında hemen Bursaspor’da oynayacağını zannediyor, bu kadar ucuz değil. U 21'de PAF Takımında oynarken puan önemli değil. Ama burada profesyonellik var, burada ekmek kavgası var. Burası farklı bir dünya. Gençler bunu bilmiyor. Hemen "oldum diyor" sükutu hayale uğradığında kaybolup gidiyorlar. Süper Lig'de oynamak öyle kolay değil. Bursaspor’da çok kaliteli elit oyuncular var. Bunların değerini bilmiyoruz. Bir yerlere gelmek için çok mücadele verip, çok çalışmak lazım. Bu olmazsa, hedefler de hayal olur."

Not: Bu keyifli söyleşininin tamamını Olay TV'de Cuma akşamı saat 21.45'te yayınlanacak "Spor Saati"programında bulabilirsiniz .


Şahin’den sonra İnegöl’den Büyükşehir’e ikinci başkan

$
0
0

Tarih 27 Ağustos 2017… İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, belediye olarak düzenledikleri Uluslararası İnegöl Tarihi ve Kültürü Sempozyumu bildirileri kitabını getirdiğinde, İnegöl üzerine sohbet ettik.

O günlerde…

AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman yeni atanmıştı ve beklenen isimleri ekarte edip İnegöl’den İl Başkanlığı’na gelmişti. 

Bu atamanın da…

2019’daki Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı yolunda İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş için şans olup olmadığı tartışılıyordu.

Biz de…

Sohbet sırasında "İl Başkanı çıkaran İnegöl ikide iki yapar mı?" diye sorduk.

Sorduğumuzda gülümsemişti. Fakat, İnegöl’de 3 dönemdir gösterdiği belediye başkanlığı performansı ve siyaset şansı bugün Alinur Aktaş’ı arzu ettiği Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na taşıyor.

O bakımdan…

Aktaş’ın bugünkü Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında AK Parti Adayı seçilip 17 ay Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapacak olması önemli.

Anımsıyoruz da…

2001 yılında AK Parti kurulurken, İnegöl Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Şevket Orhan istişarelerle İl Başkanı atanmıştı.

Ardından…

2004 yerel seçimlerine gidilirken, Refah ve Fazilet partilerinden 3 dönem İnegöl Belediye Başkanlığı yapan Hikmet Şahin gelip Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 1 dönem de Bursa’ya hizmet etti ve iz bıraktı.

Şimdi…

Ayhan Salman göreve İnegöl’den gelen ikinci İl Başkanı olarak başladı. O süreç içinde adı sıkça geçen Alinur Aktaş da İnegöl’den ikinci Büyükşehir Belediye Başkanı olarak geliyor.

Dün…

Beştepe’de Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali ve İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’la önce ayrı ayrı, sonra topluca görüşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görevi Aktaş’a verirken, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı Erol Kaya’nın bugün Bursa’da adaylığı açıklaması kararlaştırılmıştı.

Ne var ki…

Görevlendirme duyulunca Aktaş’ın telefonları hiç susmadı. Anlaşılan o ki, Erdoğan’ın kararı İnegöl kadar Bursa’da da yankı buldu.

Bununla birlikte…

Pazartesi günü yapılan temayül sonuçları bilinmiyor, ama 7-8 milletvekilinin Büyükşehir için Mustafa Dündar’ı söylediği konuşulurken, Alinur Aktaş’ın seçilmesine “Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun gücü” yorumları yapıldı.
 

Atilla Ödünç: Gelecek başkan şanslı, 6 ayda çok açılış var 

 

2009’da AK Parti’den seçilip Gürsu Belediye Meclisi’ne girdiğinde ve oradan da Büyükşehir Belediye Meclisi’ne geldiğinde Türkiye’nin en genç İmar Komisyonu Üyesi olarak görev yaptı.

Sonrasında…

Recep Altepe’nin görevlendirmesiyle Büyükşehir Başkanvekili olarak görevler üstlendi. Atilla Ödünç bu dönem de seçilmiş Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanvekili olarak görev yapıyor.

Nitekim…

Bu görevi gereği, Altepe’nin istifasından sonra vekalet görevini üstlendi.

Sohbet ederken…

Geçen süreçte hem siyasi, hem belediyecilik adına çok önemli deneyim kazandığını anlattı. Özellikle de Büyükşehir Belediye Başkanvekili olarak sorumluluk üstlendiği son 10 günü değerlendirirken şunu söyledi:

“Belediyenin işleyişini bilmem avantajımdı. O nedenle projeler mevcut hızıyla devam etti. Böyle bir görevi üstlenmek mutluluktu, onur duydum.”

Ardından…

Bugün seçilecek yeni başkan ve başlayacak yeni dönemi konuşurken şuna dikkat çekti:

“Gelecek arkadaşımız çok şanslı. Çünkü bir kısmı biten ve bir kısmı sona yaklaşan projeler nedeniyle önümüzdeki 6 ayda önemli açılışlar yapılacak.”
 

“Adaylık için adımın geçmesi onur”

 

Seçilmiş Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanvekili olduğu için vekaleti üstlenen ve bugünkü tarihi oturumu yönetecek olan Atilla Ödünç de adaylar arasında anıldı, ama Ankara daveti gelmedi.

Kendisine destek verenlere teşekkür ederken şunları söyledi:

“Adaylıkta adı geçen arkadaşların dışında meclis üyeleriyle istişareler yaptım. Adaylığıma destek verenlere teşekkür ediyorum.”

Şunu da ekledi:

“Partime ve Bursa’ya hizmete devam edeceğim. Aday olarak adımın geçmesi benim için onur.”
 

İYİ Parti’de moraller yüksek: İnanılmaz başvuru geliyor 

 

Meral Akşener’in daha MHP içinde genel başkanlık mücadelesini başlattığı süreçten itibaren en yakınında yer alanlardan biri olan Hasan Toktaş’la konuşurken şunu fark ettik:

İYİ Parti’de moraller yüksek.

Tam bir teşkilat adamı olan, MHP’de İnegöl İlçe Başkanlığı ve İl Başkanlığı yapan, milletvekili adayı olarak seçime giren Toktaş, kurucular arasında yer aldığı İYİ Parti’de aynı zamanda Genel İdare Kurulu Üyesi seçildi.

Yani…

Karar mekanizması içinde yer alan deneyimli siyasetçi gözlemini şöyle aktardı:

“Kurucuların her birine her gün inanılmaz sayıda telefon geliyor. Partinin nerede olduğunu soruyorlar, görev almak istiyorlar, yönetimlere girmeyi arzu ediyorlar. Toplumda büyük bir heyecan ve istek var.”

Arayanların “toplumun her kesiminden” olduğunu söyleyen Toktaş’ın bakışı şu:

“İyi Parti’yle iyi olacağını düşünen inanılmaz sayıda vatandaşımız var. Biz de diyoruz ki Türkiye’yi İYİ’ler kurtaracak, kutuplaşmanın yerini kucaklaşma alacak. Bunu da İYİ Parti sağlayacak.”
 

5 ilçede İYİ Parti için yer tutuldu

 

İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Toktaş, teşkilatlanma için “Bu hafta sonuna kadar Bursa İl Başkanı ve yönetimi belir olur, sonra ilçeler başlar” dedi.

Şunu da ekledi:

“İnegöl, Yenişehir, Mustafakemalpaşa, Kestel, Nilüfer ilçe binalarımızı tuttuk. İl Başkanlığı Fevzi Çakmak Caddesi civarında olacak, ama yer bulununcaya kadar Fatih Sultan Mehmet Bulvarı ile İzmir Yolu’nun kesiştiği yerdeki Nilüfer İlçemizden yürütülecek.”

Suriye’de sona doğru Rusya-ABD çekişmesi

$
0
0

Rusya, Suriye için bir siyasi çözüm planı hazırladı ama kimseye yaranamadı. Adı da pek güzeldi: “Suriyeliler Arasında Ulusal Diyalog Kongresi” diyorlardı. Bir tür, “Suriye’de Alternatif Siyasi Çözüm Girişimi” sayılırdı.

Belliydi ki Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, süreci hızlandırmak istiyordu. Bunun için de Suriye’yle şu ya da bu nedenle ilgili kim varsa, hangi grup, hangi ülke varsa, hepsinin siyasi çözüme odaklanmasıyla sonuca gidileceğine inanıyordu.

Türkiye ve İran’la birlikte Suriye’de çatışmaları azaltan bölgeler oluşturdukça umutlanıyordu Moskova ve bir sonraki aşamaya adım atılmasından yana tavır alıyordu.

*

O aşama ne olabilirdi? Tüm etnik, dinsel ve mezhepsel kesimlerin, muhaliflerin ve Suriye hükümetinin katılacağı “Suriye Halk Kongresi” oluşturulması olabilirdi.

Ancak bu planın önce Türkiye ve İran tarafından desteklenmesi gerekiyordu.

Eğer Türkiye ve İran, (ama özellikle Türkiye) destek verirse, Mısır ve Suudi Arabistan gibi bölgenin büyük ülkeleri de katkı koyarsa, Suriye krizinin siyasi çözümü yönünde güçlü bir adım atılmış olacaktı.

Ne var ki, Putin’in evdeki hesabı çarşıya uymadı. Uymadı çünkü en başta “Riyad Grubu” olarak bilinen Suriyeli muhalifler ve “Yüksek Müzakere Komitesi” böyle bir kongreye katılmayacaklarını açıkladılar.

Bu durum, Suudi Arabistan’ın da Rusya’nın davetini kabul etmeyeceğinin göstergesiydi.

*

İtirazların düğümlendiği nokta BM himayesi dışında Şam’la görüşülmesi sorunundaydı. “Görüşmeyiz” diyorlardı, bir araya gelinecek tek yerin “Cenevre” olduğunu belirtiyorlardı. Oysa Rusya, Suriye Ulusal Kongresi’ni Soçi’de toplamak istiyordu.

Öte yandan kongreye davetli gruplar arasında PYD’nin bulunması da Türkiye’nin canını sıkmıştı. Tabii hiç bekletmeden Ankara tepkisini koydu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “PYD ve YPG, PKK terör örgütünün uzantısıdır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir” diyerek Moskova’ya uyarıda bulundu. Ancak Ankara’nın tepkisi PYD’yle sınırlıydı. Yoksa planın diğer bölümleri destekleniyordu.

Ve tabii, Rusya’nın önerisine toptan itiraz edenlerin arkasında ABD’nin olacağını da unutmamak gerekir. Örnekse Suudi Arabistan. Riyad suskun kaldı ama, şemsiyesi altındakileri konuşturdu.

Konuşanların tümü de Soçi davetini reddetti ve onun yerine Cenevre’yi gösterdi.

*

Washington’ın, Suriye’ye baskı için Han Şeyhun olayını canlı tutmaya çalışması, IŞİD’in Rakka’yı terk ederek kenti PYD’ye bırakması, İsrail’in füze atışlarıyla Suriye’nin askeri gücünü hedef alması, Irak sınırındaki stratejik bölge Elbu Kemal’in ele geçirilmesinde YPG’nin Suriye ordusuyla yarışa girmesi, Pentagon’un Suriye içinde birkaç yüz kişilik Amerikan askerinden söz ederken gerçek rakamın 4 bin olduğunun açığa çıkması ve de Kürt grupların tümünün Rakka çevresine konuşlandırılması...

Bu olgular, ABD’nin “Kuzey Suriye” planından umudunu kesmediğini gösteriyor.

“Irak’ın kuzeyini kaybettik, bari Suriye’nin kuzeyini elimizde tutalım” mı diyorlar, öyle mi düşünüyorlar?

Görüldü ki, ABD, Kuzey Irak’ta uzun yıllardan bu yana örgütlemeye çalıştığı devletleşme sürecinin sonunu getiremedi. Hem de tüm koşullar lehindeyken...

Oysa şimdi Suriye’nin kuzeyindeki koşullar ABD’nin aleyhine.

4 bin değil 40 bin asker de taşısa kazanma şansı yok. Hele Trump’ın başkanlığında hiç şansı yok.

Yerli marka otomobilin şansı

$
0
0

"Türkiye'nin Otomobili" nihayet ufukta göründü.

Geçmişin kısa süreli deneyimlerini bir kenara bırakırsak bir ilki yaşamanın arefesindeyiz.

Ancak yerli oto serüvenimizin kalıcı hale gelmesi büyük önem taşımakta.

Yani güçlü bir irade ve istekle yola çıkmak şart!

Ve küresel çapta boy gösterebilecek akıl gücünü sahaya sürmek gerekiyor.

Dün düzenlenen imza töreninde bu kararlılığı ve akıl gücünü birarada görebildik.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı tutumuna kendini ispatlamış 5 grubun elini taşın altına koyması eklenince.

Başarı şansı yüksek bir projenin yola çıktığını söylemek mümkün hale gelmekte.

Yani devletin tam desteği var 5 babayiğitin arkasında.

Ancak, Kıraça Holding, Zorlu Holding, Anadolu Grubu, Turkcell ve BMC’nin hızlı yol alması konusunda da bir kararlılık görüyoruz!

Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan en geç 2019'da prototipin tamamlanması ve 2021'de ticari satışına başlanması hedefini ortaya koymuş durumda.

Neticede sadece iç pazar hedefi yok yerli marka otomobilin önünde.

Yani dünya pazarlarında da boy gösterecek kalite ve fiyata sahip olmak zorunda.

Böylece ihracatın en büyük kalemi daha da büyüyecek!

Ve Türkiye'nin 2023 hedeflerinde daha fazla pay sahibi olacak.

Hal böyle olunca da gecikme kaldrımayan bir süreçte olduğumuz görülüyor.

Bu anlamda Erdoğan’ın babayiğitlere verdiği destek dikkate değer.

"Halen TÜBİTAK bünyesinde çalışmalar yapılan platform, girişim grubumuzun emrine amadedir. Bunun yerine doğrudan hibrit ve elektrikli otomobile yönelmek isterlerse daha da memnun oluruz.

Kararları ne olursa olsun, biz kendilerine her türlü desteği vereceğiz".

Ve engelleri kaldırma konusunda bizzat çalışma sözü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sırf bu projenin takibi ve sıkıntıların bertaraf edilmesi için Cumhurbaşkanlığında da bir ekibi görevlendireceğini açıkladı.

Kısacası sadece bugünün değil, geleceğin otomobili için de hem devlet hem de özel sektör kararlı yürüyüşüne başlamış durumda.

Peki tasarımıyla teknolojisiyle hem içte hem de dışta tutacak bir projenin öncelikleri ne olmalı?

 

Hangi strateji öne çıkmalı?

 

Pazar gelişimi açısından bakıldığında model çeşitliliğinin sahaya kademeli biçimde sürülmesinin şart olduğu görülüyor.

Çünkü küresel pazarda özellikle elektrikli oto payı hala çok düşük!

Bu tarz araçları hazırlarken akaryakıt bazlı ve hibrit modellerin hızla sahaya sürülmesi...

Ve içten başlayarak dünyada boy göstermesi daha olanaklı görünüyor.

Tanınırlık arttıkça da ileri teknoloji ürünü bir modelin şansı çoğalacaktır.

Yerli markanın ekonomik açıdan yaşatılabilmesi için öncelikle iç pazarda rağbet görmesi gerekiyor.

Elbette milli duyguların ve kamu alımlarının yardımı olacaktır pazar payı yaratmada.

Ama tek başına bu unsurlar yetmez!

Kalite ve fiyat gibi iki temel kavramı da cazip hale getirmek gerekiyor.

Kalite konusu sorun olmaz. Ama fiyatı cazip hale getirmenin en net yolu; vergileri uygun seviyeye çekmekten geçer.

Bu konuda ise net bir sinyal henüz ufukta yok.

Dış pazarlar içinse çok güçlü tanıtım kampanyalarına ve satış kanallarına ihtiyacımız olacak.

Bu arada üretim sürecinde otomotivin kalbi konumundaki Bursa’ya Karsan üzerinden ne kadar pay düşeceği belirsizlik içeren bir konu.

“Kentin sektörel bazdaki zengin yan sanayisinden ne kadar yararlanılacak?” gibi soruların yanıtı da Bursa açısından önem taşıyor.

Tarihi oturum ve yeni dönem

$
0
0

Yeni Belediye Sarayı’nda dün Bursa’nın yerel yönetim tarihine geçecek bir belediye meclis oturumu izledik.

AK Parti’nin 2019 seçimlerini hedefleyerek gerçekleştirdiği belediye başkanlığı değişiminin yasal prosedürü tamamlandı.

Öncesinde kulislere, Beştepe’de Bursa’dan çağrılan üç belediye başkanından birinin Bursa’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu yayılmıştı.

Bursa’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı artık İnegöl’ün eski Başkanı Alinur Aktaş oldu.

Bursa’da dün itibariyle bir dönem kapandı, yeni bir döneme başlangıç yapıldı.

Süreci bütün Türkiye izledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2019’da hem yerel hem genel hem de devlet başkanlığı seçimleri için bir bakıma tedbirini aldı.

Üstelik; bunu muhalefetten gelen tüm eleştirilere kulak tıkayarak gerçekleştirdi.

Erdoğan, 2019’da yüzde 50+1’e ulaşabilme amacıyla hazırlıklara erken başladı.

Bursa da işte o değişimin bir parçası oldu.

İstifa ettirilen eski Başkan Recep Altepe’nin yerine getirilen Alinur Aktaş dün itibariyle Bursa’ya hizmet yolunda ‘ateşten bir gömlek’ giydi.

Oturumda AK Parti Grubu’na MHP’nin desteği vardı.

MHP Grup Sözcüsü İhsan Bilgili, seçimde AK Parti’ye destek vereceklerini açıkladı.

Bunun sandığa da yansıdığını gördük.

Yeni Başkan Aktaş 75 oy aldı. AK Parti’nin 70 üyesi vardı.

Bir bakıma 100 üyeli mecliste Aktaş’a üyelerin dörtte üçü oy vermiş oldu.

CHP’nin seçimi, ‘tiyatro’ diye tanımlayıp protesto ettiğini de gözledik.

Sözcü Erdal Aktuğ’un eski başkanın istifa sürecini sorgulayan sert konuşması AK Parti Grubu’nun ve oturumu izleyen kimi yurttaşların da tepkisini aldı.

Seçimi ve istifayı demokratik bulmayan CHP Sözcüsü Aktuğ’a, AK Parti sıralarından ve izleyicilerden, Mudanya’da yerel seçim sonrası CHP’li Belediye Başkanı’nca meclis üyelerinden alınan ve daha sonra bilgileri dışında işleme konulan istifa dilekçeleri hatırlatıldı.

Salonu terk eden CHP Grubu’na buradan istifa etmiş üyelerden de eleştiriler vardı.

Nitekim, CHP’den ayrılan Mustafakemalpaşalı Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Prof. Dr. Hasan Ertürk’ten eski arkadaşlarına kınama geldi.

Aday çıkarma cesareti gösteremeyen CHP’nin canlı yayınların yapıldığı bir ortamda ses getirici iş yapmak için salonu terk ettiğini düşünüyoruz.

DP’nin tek üyesi Nurettin Çetin de seçime katılanlar arasındaydı.

Teşekkür konuşması için kürsüye çıkan yeni Başkan Aktaş’ın Bursa’yı ve 17 ilçesini kucaklayıcı yeni bir hizmet dönemi sözü verdiğini duymak önemliydi.

Başkan Aktaş tecrübeli bir isim.

3 dönemdir İnegöl’de belediye başkanlığı görevinde bulundu.

17 aylık bir süre için seçilmiş gibi görünse de Aktaş’ın daha çok önceden Bursa’yı istediği biliniyor.

İşe, değişimin bir yansıması olarak erken başlatıldı.

Aktaş’ın bugün Emirsultan’da sabah namazı ve duanın ardından Osmangazi ve Orhangazi türbe ziyaretleri ile göreve başlayacak olması kendi tabanına ve Bursalılara verdiği olumlu bir mesaj olarak da değerlendirilebilir.

Bursa’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı’nın seçildiği dünkü oturuma hem İnegöl medyasının hem İnegöl belediyesi çalışanlarının hem de İnegöllü yurttaşların ilgisi bir hayli fazlaydı.

Yeni Başkan’ın yakın çalışma ekibinin de Büyükşehir’de hemen işe koyulduğunu söyleyebiliriz.

AK Parti kurmaylarının da oturumu takip ettiği salonda seçime ilgi o kadar çoktu ki, meclis üyesi sıralarına oturanlar yüzünden kimi Büyükşehir Belediye Meclis üyelerinin ayakta kaldıklarını gördük.

Bir de eski başkan döneminde kızağa çekilmiş kimi bürokratlar da seçim sonucunu izleyenler arasındaydı.

Alinur Başkan’a kolay gelsin diyoruz.

Zor bir kentte, kolay olmayan bir göreve getirildi.

Allah yardımcısı olsun.

Doğru tahmin edenler köfteciye, edemeyenler Oylat’a!

$
0
0

“Ben demiştim” demeyi hiç sevmem ama demiştim...

Hem de 10 gün öncesi...

İnanmayan, arşivden 27 Ekim tarihli, “Büyükşehire hangi başkan gelebilir?” başlıklı yazıma bakabilir...

İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş için bakın o gün ne demişim:

“Büyükşehir Belediye Başkanı olma ihtimali var. İlçesinde ustalık dönemi bitiyor. Reis, İnegöl’ü il yapamadık, başkanını büyükşehire başkan yapalım, hem rahmetli Hikmet Başkan’a karşı vicdanımız da hafifler diyebilir.”

 

*

 

Sonuç;

Alinur Aktaş, dün itibariyle Bursa’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı...

Genel Merkez’in onayından sonra AK Parti Büyükşehir Meclis üyeleri de, oylarıyla başkanlığını tastiklediler.

Hayırlı uğurlu olsun!

Yerel seçimlere 17 ay kadar bir süre kaldı, bu sürede Başkan Aktaş şapkadan tavşan çıkaracak hali yok...

Reis, görevi verirken, kesin ders programını da eline tutuşturmuştur Alinur Başkan’ın!

 

*

 

Her ne kadar İnegöl’de görev yapıp, yaşasa da, Bursa’yı ve kentin sorunlarını en az bizim kadar iyi biliyordu Aktaş...

Recep Altepe’nin başlattığı projelerin en acil olanlarını devam ettirecektir...

Belediye kaynaklarında ciddi bir tasarrufa gidebilir...

Sıkıntı ve performans düşüklüğü gördüğü bazı birimlerde görev değişiklikleri yapabilir.

Bir de, başkanlıkla ilgili tahminlerinde yanılanlara bir Oylat turu yaptıracağı söyleniyor!

Bilenlere de köfte ısmarlar artık sevabına!

 

*

 

Bakıyorum da...

İnegöl kökenli Ayhan Salman’ın AK Parti İl Başkanlığına atanmasının ardından Alinur Bey de Büyükşehir’e terfi edince, sosyal medya esprili paylaşımlardan geçilmiyor...

Bursa’nın adını İnebur veya Burgöl olarak değiştirilmesini önerenler var...

“İnegöl mobilyanın başkenti! Koltukta da bir numara!” diyenler var...

Bu güzel esprilere hadi bir katkı da ben koyayım...

Dua edelim İnegöl, bir an önce il olsun, yoksa terfi sırası muhtarlara geliyor!

 

Yaşasın Hayat Bursa’da!

 

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu diyor ki;

“Hem ruhen hem bedenen sağlıklı yaşamak herkesin hayali... Her şey daha iyi bir hayat için...”

Ve bunu Bursa’da gerçekleştirebileceğimiz adresi de veriyor:

“YAŞASIN HAYAT Şile’den sonra profesyonel ekibiyle şimdi de Mercure Bursa Hotel’de!”

Hastalıkları tedavi etmekten daha çok önlemeyi, bedeninizi ve ruhunuzu sürekli zinde tutmayı, hayatı mutlu, huzurlu, hareketli ve keyifli kılmayı hedefleyen YAŞASIN HAYAT’ın bünyesinde zihinsel arınma için Hayat Okulu da var...

Metal ve mental yorgunlarına özellikle öneririm!

YAŞASIN HAYAT’ın Mercure Bursa Hotel tanıtım lansmanında, Müftüoğlu Hocamı daha dinlerken yorgunluğum gitti...

Hele verilen sağlık hizmetlerini görünce, enerji doldum, “Yaşasın Hayat, gerisi bayat!” diye haykırasım geldi...

 

Bas gaza babayiğidim!

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, merakla beklenen ilk yerli otomobili ortaklaşa üretecek 5 ‘babayiğit’ firmayı açıkladı...

BMC, Anadolu Isuzu, Karsan, Vestel ve Turkcell...

Darısı...

O otomobili, vergilerine, kaskosuna, sigortasına, zamlı akaryakıtına rağmen alabilecek babayiğitlere!    

 

Yahni

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın açıkladığına göre, vatandaşa ucuz et satışı bugün yarın başlayacakmış...

Yahni yemeği sevenlere duyurulur!

Bursa'nın yeni dönemini şekillendiren 3 siyasetçi

$
0
0

Alinur Aktaş'ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilmesiyle, kentte yepyeni bir dönem başlıyor.

Ancak yeni dönemle ilgili değerlendirmeye geçmeden önce Aktaş'ın seçilmesiyle ilgili birkaç tespitimi paylaşayım.

Hiç kuşkusuz Aktaş'ın seçilmesinde, tek başına olmasa da Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu'nun etkisi büyük.

Çavuşoğlu, Ayhan Salman'ın ardından ikinci kez Bursa siyasetindeki etkisini gösterdi.

Ve bu son gelişme de gösteriyor ki Bursa'da yeni siyaset, yeni anlayış, yeni isimlerle yoluna devam ediyor.

Yeni dönem 3 güçlü siyasi aktör doğurdu.

Hakan Çavuşoğlu, Ayhan Salman ve Alinur Aktaş.

Bu 3 siyasetçiyle kurgulanmış yeni dönem, AK Parti'deki iç çekişmelerin üstünü örtse de, yeni cepheleşmelerin yaratılması için de önemli bir risk taşıyor.

Bu da bir süre sonra AK Parti'nin sorunu olmaktan çıkıp, kentin yatırımlarını olumsuz etkiliyor.

Ancak Çavuşoğlu, Salman ve Aktaş, kucaklayıcı politikalarıyla bu riski ortadan kaldırabilir.

Zaten ılımlı siyasi çizgisiyle tanınan Başkan Aktaş'ın dün Büyükşehir Meclisi'ndeki konuşması da yeni döneme dair umut saçtı.

Peki Aktaş 17 ayda neler yapar?

Genç yaşına rağmen belediyecilikte deneyimli olan ve İnegöl'de de önemli hizmetlere imza atan Aktaş, 17 ayda Bursa için faydalı işler yapabilir.

Dün de yazdım Bursa'nın başta trafik olmak üzere çok sayıda sorunu çözüm bekliyor.

Bu nedenle, artık isim tartışmalarını bir kenara bırakarak Bursa'nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a destek verilmeli.

Nitekim kentin hak ettiği yatırımları almasının tam vaktidir!

 

 

----------------------------

 

Bir fotoğrafın anlattıkları 

 

Koltuğun bir ucunda, saatler sonra Bursa  Büyükşehir Belediye Başkanı olacak Alinur Aktaş...

Diğer ucunda, Bursa'nın en büyük ilçesi Osmangazi'nin Belediye Başkanı Mustafa Dündar...

Ortalarında, Bursa'nın en büyük ikinci ilçesi Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali...

Elleri yanda ayaktaki siyasetçi de AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman...

Fotoğraftan yansıyan resmi görüş şu:

Tebessüm eden 4 siyasetçi de mutlu ve mesut.

Ancak bu fotoğraf sadece bunu mu anlatıyor?

Mesela Ankara'ya giderken yolda Büyükşehir Belediye Başkanı olma umudunu taşıyan Edebali ve Dündar'ın ruh halleri nasıldı?

İçlerinde fırtınalar kopuyor, hayal kırıklığı yaşıyorlar mıydı?

Kadere olan inançları, kırgınlıklarını örseliyor muydu?

Kararın perde arkasındaki siyasi aktörlerle ilgili tepkileri nasıldı?

Peki ya Alinur Aktaş?

Kuşkusuz karardan memnun ve mutluydu.

Ancak koca bir kentin sorumluluğunu üzerine alacağı için kaygı duyuyor muydu tebessüm ederken objektife?

Veya zihninde 2019 adaylığıyla ilgili hesap yapıyor muydu?

Ya da yarın Büyükşehir Meclisi'nde yapacağı konuşmayı tasarlıyor muydu?

Ayhan Salman ne düşünüyordu?

2 ay öncesine kadar AK Parti çevrelerinde bile pek tanınmazken, ikinci kez Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına çıkıp, Büyükşehir Belediye Başkanı'nı tayin etmede etkili olmak, kısa zamanda Bursa'nın etkin siyasetçileri arasına adını yazdırmak, iç dünyasında ne gibi değişimler yaratmıştı?

Tüm bunların yanıtı sadece onlarda...

Ve biz hiçbir zaman siyasi yaşamlarının dönüm noktası olan o gece neler hissettiklerini öğrenemeyeceğiz.

 

----------------------

 

 

Alinur Aktaş kararının sonuçları

 

Alinur Aktaş'ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olması, siyasetin sürprizlere gebe olduğunu göstermesi bakımından anlamlıdır.

Alinur Aktaş'ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olması, İnegöl lobisinin Ankara'daki önemini göstermesi bakımından manidardır.

Alinur Aktaş'ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararlarının kestirilemez olduğunu göstermesi bakımından ibretliktir.

Alinur Aktaş'ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olması, Ayhan Salman'dan sonra İnegöl lobisinin biraz daha güçlendiğini göstermesi bakımından yol göstericidir.

B/38’de yolculuk eziyeti

$
0
0

Söz Sizde köşenizde yayımladığınız birçok sorunun ivedilikle çözüme kavuştuğunu, yetkililer tarafından ele alınmasının daha hızlı olduğunu ve birçok mağduriyetin kısa sürede giderildiğini görmekteyiz.

Maksem sakini olan bizler de, okula, hastaneye vb. birçok yere giderken ‘maalesef’ B/38’i kullanmak zorunda kalıyoruz.

Sabah 09.00’da başlayacak derse yetişmek için 07.30’dan itibaren durakta beklemeye başlıyoruz. Hangi B/38’in durağa uğramadan geçeceğini bilemiyoruz. En fazla yarım saat sürecek yola çıkabilmek için bir saat otobüs beklediğimiz oluyor.

Gelenlerin çoğu durağa bile girmiyor. Yolcunun çokluğundan şikâyet ediliyor ve durağa girilmiyor. Otobüs seferleri yetersiz kaldığı için bu durumdayız, şoförlerin bu konuda yapabilecekleri bir şey de yok.

Şans eseri otobüse binebilenlerimiz de balık istifi yolculuk yapıyoruz ki buna bile razıyız artık. Yeter ki işe güce, okula, hastaneye vb. geç kalmayalım.

Çözüm olarak sabah 06.00-09.00 saatleri arası birkaç ek sefer konulması yeterli olacaktır.

Bu kadar insanın mağdur edilmeyeceğine inanıyor ve aracılığınızla sayın yetkililerin bu konuya duyarsız kalmayacağını umuyoruz.

Saygılarımla.
E. TEKİN

Ertuğrulgazi Aile Hekimliği Merkezi’ne teşekkür 


Yıldırım ilçesindeki Ertuğrulgazi Aile Hekimliği Merkezi’nde, aile hekimlerinden muayene sırası alma sorununa çok güzel bir çözüm bulunmuş.

Girişe yerleştirilen numarator sayesinde içerideki karışıklık önlenmiş.

Aile Hekimliği Merkezimize bu hizmeti kazandıranlara Söz Sizde köşesi aracılığıyla teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.
Bir vatandaş

B/27 hattındaki otobüse bindim ve şok oldum!  


Sayın Yumruktay, ben Yunuseli’nde ikamet etmekteyim. Dün sabah işe giderken Aksungur-Acemler istasyonu arasında çalışan 16 M 00348 plakalı B-27 hat numaralı özel halk otobüsüne bindim. Araca binmemle şoke olmam bir oldu. Araç, o kadar çok eskiydi ki, ‘hangi çağda yaşıyoruz böyle’ diye sormadan edemedim.

Otobüsün, koltuklarının bir çoğunda döşeme olmadığı gibi, mevcut olanlarınki de tamamen yırtık ve sökülmüş haldeydi. Bu durumun bugüne kadar devam etmesine vatandaşın duyarsızlığı mı, denetim olmayışı mı, araç sahibinin duyarsızlığı mı demek lazım bilemedim açıkçası.

Utanç verici bu tablonun sizin aracılığınızla ortadan kaldırılacağı inancıyla saygılarımı sunuyorum.
Bir vatandaş


Zekice

Yeni dönem hedefi: Kucaklayan yönetimle sorunlara hızlı çözüm

$
0
0

Yoğun bir süreçti… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istifasını istediği belediyeler arasında Bursa’yı da saymasıyla başlayan, Recep Altepe’nin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan istifasıyla bekleyişe dönüşen gelişmeler dün tamamlandı.

Gelinen noktada…

Ankara’ya davet edilen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş arasından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önümüzdeki 17 ay Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olacak ismi Alinur Aktaş’ı seçti.

Gerçi…

AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman’ın da katıldığı görüşme öncesi yoruma dayalı beklentiler farklıydı, ama sonuç itibarıyla Aktaş hedeflediği bilinen Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Bursa’ya döndü.

Onlar yoldayken…

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ile konuştuk. Sonuçta etkili olduğu gözlenen Çavuşoğlu’ndan yeni dönemin şifrelerini dinledik.

Örneğin…

3 belediye başkanı arasından Alinur Aktaş’ın tercih edilme kriterini merak edince şunu söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanımız farklı bir lider ve kendi kaynaklarından bilgiler alabiliyor, en küçük ayrıntıyı dahi dikkate alıp değerlendiriyor.”

Sonrasında…

Aktaş’ın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı olmasını “Bursa’mız için hayırlı olsun. Yeni bir hizmet dönemi başlıyor” diye yorumladı.

Ardından da…

“Bursa’mızın temel sorunları var” dedi ve şunu söyledi:

“Şimdi el ele verip bu sorunları çok hızlı bir şekilde çözmemiş gerekiyor.”

Yine…

Yeni dönemin anlayışı olarak kabul edilecek önerisini dile getirdi:

“Kimseyle kavga etmeden, tüm kenti kucaklayıcı ve diyalog içinde bir yönetim anlayışıyla hareket edilirse başarılı olunacağına inanıyorum. Bursa’nın bizden hizmet beklediğini biliyoruz.”

Ardından…

Başlangıç noktası olabilecek hedefi gösterdi:

“Bursa’nın trafiğini çözmemiz lazım. Alinur Aktaş Başkanımızın da geliştireceği projelerle bu yönde olumlu adımlar atacağına inancım tam.”

Anladığımız şu:

Bursa’da yeni bir dönemi başlarken, bu dönemin siyasi otoritesi olarak Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu da elini taşın altına uzatıyor.
 

Çavuşoğlu’ndan resmi Yunanistan ziyareti 

 

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun aslen Gümülcine yani Batı Trakyalı olduğunu herkes biliyor.

Zaten…

Siyasete de Batı Trakya Türkleri Derneği Başkanlığı’ndan geldi, ilgisini de hiç kesmedi. Hatta Gümülcine’nin dağ köyündeki aile evini bakan oluncaya kadar sık sık ziyaret ediyordu.

Bu kez…

Aile topraklarına Başbakan Yardımcısı olarak, iki günlük resmi temaslarda bulunmak üzere gitti.

Bu da farklı bir heyecan olsa gerek.
 

Aktaş’tan Yunus Emre’li mesaj: Biz gelmedik kavga için…

 

Gerçi… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı görüşme sonrası Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı işaret ettiği geceden biliniyordu, ama prosedür işledi ve iki aşamalı bir gün yaşandı.

İlk aşamada…

AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya tarafından Aktaş’ın adaylığı AK Parti Grubu’nda resmen açıklandı.

Ardından…

Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında Alinur Aktaş’ın tek aday olduğu seçim yapıldı.

CHP’li 12 üyenin salonu terk ettiği oylamaya 84 meclis üyesi katıldı. Ne var ki, MHP’nin 12 kişilik grubuyla AK Parti adayına tam destek açıkladığı oylamada Aktaş’a 75 oy çıktı.

Meclis Başkanvekili Atilla Ödünç 9 oyu açıklamazken, Mustafa Dündar’a 9 oy çıktığı haberi yayıldı. Siyasi literatürdeki firenin kimden olduğunu anlamak kolay değil.

Buna karşın…

Büyükşehir Belediye Başkanı olarak teşekkür konuşması yapan Alinur Aktaş’ın verdiği mesajlar önemliydi.

Özellikle

Recep Altepe’den kalanları yıkması ya da değiştirmesi çağrılarına, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun önerdiği gibi sağduyu mesajları verdi.

Özellikle de Yunus Emre’li mesaj önemliydi:

“Biz gelmedik kavga için, bizim işimiz sevgi için.”

Nitekim…

Hem rahmetli Hikmet Şahin’e, hem Recep Altepe’ye Bursa’ya hizmetleri için teşekkür etmeyi unutmadı.
 

Başkanların Külliye hatırası 

 

Fotoğrafı… Gece saat 01.35’te Ak Parti İl Başkanı Ayhan Salman sosyal medyadan paylaştı.

Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Özel Kalemi’nde çekilen fotoğrafta Büyükşehir Adayı olarak görüşmeyen giren Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş yan yanalar.

Arkalarındaki İl Başkanı Salman şunu yazıyor:

“Rabbim birlik ve beraberlikten ayırmasın, Bursa'mıza en güzel hizmetleri hep beraber yapacağız inşallah.”
 

Kılıçdaroğlu’nun İnegöl’de ilk işi şehit evine gitmek oldu 

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu halkla buluşmaya ve yakınlaşmaya önem veriyor. Özellikle de CHP’nin oyunun az olduğu yerlere gidiyor.

Nitekim…

Bursa programı, CHP’nin az oy aldığı 2 ilçedeydi. Önce İnegöl’e gelirken ilk iş olarak Kurşunlu girişindeki şehit evine taziyeye gitti.

Ardından…

İnegöl’deki sanayiciler, işadamları, muhtarlar ve kanaat önderleriyle buluştu. Toplantı sonrası esnaf ziyareti yaptı.

Orhaneli toplantısındaysa 4 dağ ilçesinin muhtarlarının yanı sıra Yörük Türkmen dernekleri ve köy dernekleri temsilcileri vardı.

Konuşmalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eleştirilerini sürdürürken, belediyelerdeki değişim haberlerine değindi ve “Bizim belediyelerimizde yolsuzluk yok” tepkisi gösterdi.

Bu arada…

Kılıçdaroğlu 11 Kasım’da yeniden Bursa’da olacak.

O gelişinde de CHP’nin en az oy aldığı mahalle ve köylerin muhtarlarıyla toplantı yanında Tarım Kurultayı ve Kadın Buluşması için hazırlık yapılıyor.

Tofaş’ı tutabilene aşk olsun

$
0
0

1 Kasım Çarşamba akşamı, Tofaş Bursa’da Asvel Villeurbanne ile karşılaştı. Nefes kesen maçtan 82-81 galip gelerek Eurocup D Grubu’nda 4 maçta 3 galibiyet ile liderliğe yükseldi. Oyun karşılıklı sayılar ve savunma hataları ile başladı. Böylece  iki takım da çok kolay basketler buldular. Ancak, süre ilerledikçe oyun sertleşti ve bir satranç müsabakasına döndü. Asvel takımı tam bir Fransız ekolu. Çok atletik oyunculardan kurulu, sert savunma yapan ve iyi şut sokan bir ekip. Rotasyonu çok iyi kullanan bir koçları (J.D Jackson) var ancak oraya kadar... Zira maçın kritik dakikalarında birçok hamleyi yapamadı. Örneğin, 3.periyot sonunda takım faulleri 3 iken faul yapmalarının gerektiği bir pozisyonda bu taktik aklına bile gelmedi ve sayıyı yediler. Bu durumda maçın kazanılmasında Tofaş koçu Orhun Ene’nin doğru ve yerinde müdahaleleri öne çıktı. Fakat, 3.periyotta Asvel’in geriden gelip 4 sayı öne geçtiği süreçte sahadaki beşin sayı atamamasında Ene’nin, Crocker ve Mejiha’yı kenarda tutmasının etkisini de söylemem lazım. Orhun Ene, hemen mola alarak bu iki oyuncuyu sahaya sürdü ve 10-0’lık seri ile tekrar takım öne geçti. Bu tercihi, rotasyon ve maçın sonuna bu iki oyuncunun daha diri kalmasını sağlamak adına yapılmış diye de görebiliriz. Ancak oyun çok sıkışmış ve sayı ihtiyacı had safhada iken riskli bir karardı. Neyse ki, çabuk bir müdahale ile takım maçın kontrolüne tekrar ele almış oldu.

Maçta yine istikrar abidesi Morgan (18 sayı,10 rib.) çok iyi oynadı. Crocker ise (14 sayı) kritik anlarda öne çıktı. Yukarıda belirttiğim 10- 0’ lık geri dönüşte, 8 sayı atarak takımın maçta kalması ve galibiyetinde büyük pay sahibi oldu. Owens, 16 sayı ile iyi bir katkı sağladı, Henry son haftalardaki çıkışını devam ettirdi (12 sayı 4 as.), Mejia (7 sayı) çok hayati toplarda önemli basketler attı. Takıma bu sene son anda katılan Paunic, çok sıkıntılı periyotlarda attığı 9 sayı ile kenardan gelerek takımın maçta tutunmasında önemli rol aldı. Barış ise yaptığı 6 asist, özellikle son hücumda koç Ene’nin molası sonrası çizdiği oyun, yaptığı içeri dalış ve maçın en can alıcı pasıyla maçın hareketini yaptı ve Morgan da son noktayı koyarak bu önemli galibiyet geldi.

Asvel takımında oyun kurucu pozisyonda oynayan John Roberson’un 19 sayısı ve 5/7 lik üçlük yüzdesi takımın oyuna ortak olmasında büyük bir etkendi ama maçı kazanmaya yetmedi.  

Asvel Villeurbanne takımından biraz bahsedersek; 1996-97 sezonunda Eurolig’de 4’lü Final oynamış ve Avrupa’da pek çok başarısı ile öne çıkmış bir kulüp. İlginç olan takımın başkanının şu anda NBA da San Antonio Spurs takımının kadrosunda olan  ünlü Fransız oyuncu Tony Parker’ın olması. Başkanın kardeşi Terence Parker da bu takımda asistan koç olarak görev yapıyor.

Eurocup’ta statü şöyle; 6’lı 4 gruptan ilk 4’er takım bir üst tura çıkıyor. Buraya kalan 16 takım tekrar 4’erli 4 gruba ayrılıyorlar ve 6’şar maç daha oynuyorlar. Daha sonraki aşamada ise gruplarda ilk 2’ye giren takımlar ile son aşamaya 8 takım kalıyor ve bu 8 takım play-off sistemi ile karşılaşıyorlar.

Tofaş, haftaya 8 Kasım’da  Rusya deplasmanında Zenit Saint Petersburg ile karşılaşacak. Bu hafta deplasmanda ULM’ü 95-93 yenen St.Petersburg’un grupta 2 galibiyeti bulunuyor.

Tofaş, bu hafta sonu ligde, 4 Kasım Cumartesi saat 20.15’de Bursa’da İstanbul BBSK ile oynayacak. 4 maçta 4 galibiyeti olan Tofaş’ın liderliğini ve fikstür avantajını devam ettirmek için 2 galibiyetli rakibini küçümsemeden ve maça iyi konsantre olarak oynaması çok önemli.

Haftaya görüşmek üzere…     

Ertuğrul görüşme odasına!

$
0
0

Lucescu’nun, yeni gözde olarak Ertuğrul Ersoy’u göstermesi Bursaspor yönetimini harekete geçirdi.

Başkan Ali Ay, 3 haftadır düzenli bir şekilde forma giyen genç oyuncunun sözleşmesinde yazan “2,5 milyon Euro'ya serbest kalır” maddesini değiştirmek için menajerini Bursa'ya çağırdı.

Bursaspor'un son dönemde parlayan yıldızlarından bir tanesi Ertuğrul Ersoy...

Geçtiğimiz sezon oynadığı futbolla fazlasıyla eleştiri almıştı... 

Ama bu eleştiriler Ertuğrul'un daha iyi olması içindi.

Bu sezon ise Paul Le Guen'in gelmesiyle birlikte adeta kendini yeniden buldu...

Özellikle sezon başında kadroya girse bile oynamakta zorlanan genç stoper, son 3 haftadır ise büyük çıkış yakaladı.

Fransız Teknik adam Paul Le Guen'in 3'lü savunmaya geçmesiyle birlikte kendine ilk 11'de yer bulmaya başladı.

Osmanlıspor maçında ilk kez 11'de başlayan ve sırasıyla Sivasspor ve Antalyaspor maçlarında da bu çıkışını sürdüren Ertuğrul Ersoy, Titi ve Ekong'un da tecrübesinden yararlanarak neredeyse hatasız oynamaya başladı.

Bunun ödülünü de geçtiğimiz günlerde A Milli Takımlar Sorumlusu Mircea Lucescu'nun “Şuan ligde oynayan en genç stoper Ertuğrul. Ertuğrul'u A Milli Takım'da düşünüyorum” açıklamalarıyla aldı.

Tabii, Ertuğrul'un çok çalıştığını ve forma savaşında olduğunu görmeyen yok. Umarım bu diğer genç oyunculara da örnek olur.

Biraz dişinizi sıktığınız zaman önce kendi takımınızda daha sonra da A Mill Takım'da oynama şansınız oluyor.

Mircea Lucescu'nun bu açıklamaları, Bursaspor Başkanı Ali Ay ve yönetimi de harekete geçirdi.

Genç savunmacının menajeri Bursa'ya davet edildi.

Aslında Ertuğrul'un Bursaspor ile sözleşmesi 30 Haziran 2020 yılına kadar.

Peki menajeri neden görüşmeye çağrıldı?

Çünkü Ertuğrul'un sözleşmesinde, “2,5 milyon Euro'ya serbest kalır” maddesi var.

Başkan Ali Ay’ın dikkatini çeken bu madde ortadan kaldırılacak.

Çok doğru bir hamle.

Zamanında Şener Özbayraklı'nın “5 milyon TL'ye serbest kalır” maddesi vardı ve Fenerbahçe parayı yatırdı Şener'i aldı.

Başkan Ali Ay aynı sıkıntıyı yaşamak istemiyor.

Ertuğrul’un sözleşmesinde küçük iyileştirmeler ile birlikte sözleşme uzatılıp o madde de ortadan kaldırılacak.

İş işten geçmeden yönetimin erken uyanması güzel olmuş.

 

***

 

Almanya'dan abim geldi!

 

Hafta içi idmanda Bursaspor Kulübü'ne, markasına büyüklüğüne, yakışmayacak küçük bir kriz yaşandı.

Bu kriz, yayıncı kuruluşun sadece Anadolu kulüplerine uyguladığı bir oyundan ibaretti.

Programı çekmeye gelen muhabirin antrenman disiplinini bozacak hareketler içinde olması biz yerel medyayı fazlasıyla rahatsız etti. Adam hiç sıkılmadan antrenman esnasında neredeyse 5'e 2'ye katılacak. Kimseden çıt yok.

Bizler nasıl duracağımız yeri biliyorsak, kurallara uyuyorsak, herkesin buna dikkat etmesi lazım.

Şimdi buna izin verenlere soruyorum; yayıncı kuruluş o programın aynısını, Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaşlı oyuncularla da çekebiliyor mu?

Hayır.

Buna, saydığım kulüpler, hocalar veya oyuncular müsaade eder mi?

Hayır.

İstanbul kulüplerinde bulundukları alanı bile terk edemezler.

Peki biz niye izin veriyoruz?

O tip programlarda kendinize güldürmeyi seviyorsunuz herhalde.

Beyler uyanın, burası Bursaspor Kulübü.

5 şampiyon takımdan biri. Ona göre hareket edin.

Ama idmanda buna ön ayak olanlar da vardı, gözümüzden kaçmadı.

Sanki Almanya'dan abisi gelmiş gibi sarılan kardeş, senin hedeflerinin arasında İstanbul kulüplerinde çalışmak olabilir, saygı duyarız ama bizim kulübümüzü basamak yapma, duracağın yeri bil.

Büyüklerine ve küçüklerine saygılı ol.

Bir görev değişikliğinde kulüp içerisinde veya camiada insanlara olan saygını kaybetme.

Az çok birbirimizi tanıyoruz. Gerek yok. Yoksa gün gelir bir günaydın diyeni bulamazsın

Canavar ne zaman dizginlenecek?

$
0
0

Canavar ısırmaya devam ediyor.

Hem de büyük lokmalarla vatandaşın cüzdanını yutma gayretinde enflasyon canavarı.

Çünkü ekimde yüzde 11,9’la son 9 yılın enflasyon zirvesi var karşımızda!

Peki niye zirveleri sevdi enflasyon canavarı?

Giyim kuşam fiyatlarının coşmasından güç alan TÜFE’deki aylık artış yüzde 2,08’le beklentileri fazlasıyla aşan bir manzara çizdi.

Yani ana harcama gruplarından giyim ve ayakkabı grubunun yüzde 11,51’lik fiyat artışına sahne olmasına...

Diğer temel grupların da beklentileri zorlayan rakamlarla eşlik etmesi tetikleyici rol oynadı.

Örneğin ev eşyasında yüzde 2,96, ulaştırmada yüzde 2,61, gıdada yüzde 1,97’lik aylık artış oranları beklenti ortalamasının aşılmasında etkin pay sahibi oldu.

Neyse ki; mevsimsel baskının da etkisiyle roket hızıyla yükselen giyimin enflasyon sepetindeki ağırlığı yüzde 7 civarında bulunduğundan.

TÜFE’deki rekor yükseliş sınırlı kalmış oldu!

Ancak, vatandaşın neredeyse tüm temel ihtiyaçlarının bir ayda yüzde 2’nin üzerinde zamlanması ciddi bir sorun niteliğinde.

Çünkü gelirlerde böyle bir artış söz konusu değil.

Üstelik yıllık bazda da gıda ve sağlık gibi iki hayatı gruptaki enflasyon yüzde 13’e yaklaşmış durumda!

Yani vatandaşın temel derdi haline geliyor hayat pahalılığı.

Peki ya bundan sonra?

Önemli göstergelerin başında gelen çekirdek enflasyonda yüzde 11,82 ile 13 yılın zirvesi görüldü.

Yüzde 17’yi aşan üretici fiyat endeksindeki artış da söz konusu.

Bu tablonun gecikmeli yansımalarıyla birlikte mevcut döviz kuru ve faiz dinamikleri enflasyonda düşüşü engelliyor.

Bu kervana vergi artışlarıyla birlikte akaryakıt fiyatları da eklendiğinden enflasyon canavarını kontrol etmek hayli güç olacak.

 

Tek hane bir başka bahara

 

MB’nin yüzde 9,8 olarak açıkladığı yılsonu beklentisi tatlı bir hayale dönüşmüş durumda.

Çünkü ilk 10 aydaki TÜFE yüzde 9,52 seviyesinde. Yani son iki ayın toplamında yüzde 0,28’lik bir artışa müsaade var!

Pek de mümkün olmayan bir ihtimal bu.

Oniki aylık ortalamalara göre enflasyonun yüzde 10,37 seviyesinde olması da bize olası en iyi ihtimali gösteriyor.

Kısacası çift haneye devam! Baz etkisiyle 2018’in ilk baharında tek hane umudu var.

Ama o günler gelene kadar faizde bir indirim umudu olmadığını da unutmayalım.

 

 

Mutlu bir hayatın adresi

 

"YAŞASIN HAYAT" Bursa'nın da sağlığına sağlık katıyor.

Sağlıkta Türkiye’nin marka ismi Prof. Dr. Osman Müftüoğlu bilgi ve deneyimini uzman kadrosu eşliğinde Bursalıların da hizmetine sundu.

Ve sadece Bursalılara sunulan bir fırsat değil Bursa’nın ayağına gelen!

Kente gelen tüm ziyaretçiler için de sağlıklı ve mutlu bir hayatın adresi Mercure Hotel'deki “YAŞASIN HAYAT”.

''Herşey iyi bir hayat için" sloganıyla hizmetler geniş bir yelpazede öne çıkıyor Mercure Hotel'de.

Uzun bir ömrün sağlıklı bir yaşlanmayla gerçekleşmesi için en uygun yaşam reçetelerini sunuyor Prof. Dr. Müftüoğlu.

Ve Müftüoğlu’nun dikkat çektiği üzere ‘sağlık turizmi ismine en çok yakışan şehirlerin başında gelen Bursa’ özgün bir sağlık kuruluşunun da adresi artık.

Mutlu bir hayat için yeşillik, doğa ve termalin sunduğu olanakları birleştiren özel hizmetler; hastalıkların önüne set çekmenizi sağlıyor burada.

Neticede vücudunuzun kendisinde bulunan iyileştirme gücünü açığa çıkarma fırsatını kaçırmamakta fayda var.

Kısacası hem kişisel sağlığa hem de sektörel gelişmeye önemli katkı sunan bir merkeze kavuştu Bursa.

Fotoğraf güzel ama bir kişi eksik!

$
0
0

Basında ve sosyal medyada, çok büyük ilgi gördü bu fotoğraf...

Bakmasını bilene çok şey anlatan harika bir kare...

Hafta içinde Külliye’deki bekleme salonunda çekildi...

Recep Altepe’nin yerine gelecek yeni Büyükşehir belediye başkanını belirlemek için Ankara’ya çağrılan, AK Parti’nin Osmangazi, Yıldırım ve İnegöl’ün belediye başkanları, üçlü deri koltuğa oturmuşlar...

İl Başkanı Ayhan Salman da hemen arkalarında...

Gurur ve heyecanla gülümsüyorlar objektife...

Az sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın huzuruna çıkacaklar ve içlerinden biri, büyük ikramiyenin sahibi olacak!

Hissettirmemeye çalışsalar da biraz stres de var, yüzlerde... 

 

 

İşte o fotoğrafa bakarak niyet okuyan, ilginç ve güzel yorumlar yapan meslektaşlarımız oldu...

Bir ben kaldım kusur, ben de yapayım tam olsun o halde!

Fotoğrafa bakınca ben ne mi gördüm?

Birer cümle ile özetliyorum...

Ayhan Başkan, “Bu da mı gol değil?”...

Alinur Başkan, “İçime yeleği giydiğim iyi oldu. Reis, siyasetçinin göbeklisini, başkanın yeleklisini sever. Büyükşehire kesin beni seçer!”...

İsmail Hakkı Başkan, “Aceleyle kıravatı yine uzun bağlamışım, gitti bizim büyükşehir hayali”...

Mustafa Başkan da, “Keşke gelmeden önce Paçacı Hüsnü’de bol sirkeli bir kelle paça içseydim, heyecandan karnım acıktı” der gibi bakıyorlar sanki...

Bana öyle gelmiş de olabilir!

 

*

  

Dikkat ettiyseniz aynı fotoğrafta, kadraja giren iki kişi daha var...

Başkanlar poz verirken, onlar az ileride aralarında hararetle bir şeyler konuşuyor.

Birinin gözü, elindeki cep telefonunda...

Onu Bakan Hakan Çavuşoğlu’na da benzetenler oldu ama sanmıyorum, orada olsaydı hayatta kaçırmaz, O da girerdi bu tarihi kareye...

 

Kılıçdaroğlu’nun gündem kazası!

 

Yeni Büyükşehir Belediye Başkanı’nın belli olduğu, Meclis’teki seçimle birlikte göreve başlayacağı gün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdardoğlu, Bursa’ya geldi.

Zamanlamadaki şu şanssızlığa bakar mısınız?

Ziyaret edeceği ilk ilçe de İnegöl!

O gün, büyükşehire terfi eden başkanlarını destek için ilçe akmış Büyükşehire...

Yaşanan gündem kazasının hasarı, akşam, tv kanallarındaki haber bültenlerinde ortaya çıktı...

Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilk konuşmasını yapan Alinur Aktaş’ın önünde en az 20 tane mikrofon vardı...

Kılıçdaroğlu’nun İnegöl’de, kanaat önderleri, işadamları ve muhtarlarla yaptığı toplantıdaki konuşmasını alan mikrofon sayısı ise 3’ü geçmiyordu!   

 

İstifa değil rica!

 

Dün siyasi kulislere bomba bir haber düştü...

Düşer düşmez de sosyal medyada çığa dönüştü!

Bursa’daki AK Parti’nin10 ilçe başkanından istifaları istendiğine dair bir haberdi bu...

Parti teşkilatlarında şok etkisi yaratan olayın aslı kısa süre sonra anlaşılınca herkes rahatladı.

İstifa etmeleri istenmemiş sadece ilçe kongrelerinde yeniden aday olmamaları Genel Merkez tarafından rica edilmiş...

Başkanlar bu isteğe nasıl mı cevap vermiş?

Kendilerinden önceki başkanlar gibi!   

Rögar kapağının etrafı yazdan beri böyle

$
0
0



Maalesef yaz başı Mudanya Güzelyalı Yalı Mahallesi 55. Sokak başına yapılan  ve yaz başından beri aynı şekilde duran yer...

Hem bize yazık hem de araçlarımıza yazık. Defalarca BUSKİ ve Mudanya Belediyesi’ne bildirmemize rağmen bugüne kadar hiçbir şey yapılmadı.

Vatandaşın sesi olan Söz Sizde köşesi aracılığıyla yetkililerimizin dikkatine sunuyor ve gereğinin yapılmasını rica ediyoruz.

Saygılarımla.
Volkan BAYRAKTAR


Kazı yapılan yer çöktü asfalt yama gerekli 

Demirtaş Sakarya Mahallesi 1. Zafer Caddesi kazı yapılan yer yağmurdan dolayı çöktü, derin çukur oluşturdu.

Yama asfaltlanması gerekiyor.

Yetkililerimizin dikkatine sunuyor, gereğini rica ediyorum.
Mümin Dündar

Sokağa doğalgaz geldi ama son iki ev hariç


Yıldırım ilçesi Değirmenönü Mahallesi 2. Karadeniz Sokak’ta ikamet etmekteyim. Sokağımızda doğalgaz var. Ancak ne hikmetse, sokağın sonundaki iki eve doğalgaz bağlanmadı.

Bugüne kadar hiçbir yetkiliden de bir yanıt alabilmiş değilim. Doğalgaz hattı döşeniyorsa bir sokağa, ya bütün sokak faydalanır ya da hiç gelmez. Son iki eve neden bağlanmadığını öğrenmek istiyorum yetkililerimizden. Saygılarımla.
Recep Ersöz

Zekice

Doğa sporlarına ilgi artıyor mu?

$
0
0

Dün, Bursa’da bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Bursa Doğa Sporları ve Doğa Turizmi Günleri başladı.

Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanlığı’nın her yıl daha bir özenle organize ettiği etkinliğe bu yıl katılım bir hayli fazla gözüküyor.

Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi bu amaçla baştan sona dizayn edilmiş.

Kent merkezinden ilçelere kadar doğa sporları ile ilgili yatırımları, tesisleri bulunan kurum kuruluş ve STK’lar burada yerlerini almış.

Açılış töreni öncesi gördüğümüz Merinos AKKM’deki fuaye alanında hummalı bir hazırlık vardı.

Büyükşehir Belediyesi bu alana iyi ki el atmış.

Gerçekten, kentimizde bu alanda büyük bir potansiyelin bulunduğunu bir kez daha fark ettik.

İrili ufaklı tabiatsever kurum ve kuruluşlar  bu etkinlikte daha çok insanı doğaya çekebilmek için yarışıyor.

Aslında sağlıklı yaşam için ideal birer hobi branşları.

Dağcılık, bisikletçilik, kano, yelken, izcilik, kayak/snowboard, hava sporları, atçılık, mağaracılık, motor, motorsporları, oryantiring, dalış, off-road, kamp-karavan ve spor tırmanışı dallarında faaliyet gösteren kuruluşlar açtıkları stantlarla Bursalıları kendi alanlarına çekme çabasındalar.

Büyükşehir Bursa’da bu işin sürükleyicisi olmuş. 

Potansiyel fark edilince harekete geçilmiş.

Doğaya değer veren her projeye sahip çıkılmış.

BEBKA destekli eko turizm tesislerine sahip Harmancık, İznik, İnegöl ve Gürsu belediyelerinin stantları bir hayli fazla ilgi görüyor.

Bungalov konaklama yapılarına da son yıllarda ilgi giderek artıyor.

Mis gibi doğa içindeki üç ilçede kurulu belediye tesislerine yoğun bir talep var.

Bu tesislerin bir benzeri Keles’te var.  Ama onların standını göremedik.

Konaklamadan adrenalin sporlarına kadar her şeyin bulunduğu bu tesisler işte buradaki etkinlikte pazarlanıyor.

İnegöl Belediyesi’nin DOSTUM isimli Doğa Sporları Merkezi’nin paramotorları da etkinliğin en çok ilgi görenlerinden.

Keza, AKUT, Jandarma Arama Kurtarma, Türk Hava Kurumu, Büyükşehir Belediyespor’un sergilerine de doğasever ilgisi yüksek.

THK Bursa Şube Başkanı Nizamettin Gökgürler ile de konuştuk.

Bu yılki Doğa Sporları ve Doğa Turizmi Günleri’ne pilotluğun temel eğitim materyallerinden biri olan planör de getirmişler. 

Siz de eğer doğayı seviyorsanız, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi fuaye alınındaki stantları pazar gününe kadar gezebilirsiniz.

 

Burada ‘Hayat’ var

 

Çekirge Caddesi üzerinde kentimizin en son hizmete giren ve çok yıldızlı konaklama tesislerinden biri olan Mercure Otel’in akşamları Bursa’ya yansıyan ışıltısını fark ediyorsunuzdur.

Otel cephesinde dev bir Türk bayrağı fonu dalgalanıyor.

İçeride ise Bursa’ya gelen konukları göz kamaştırıcı konfor karşılıyor.

Mercure Otel’de bir de, Türkiye’nin ünlü yaşam uzmanlarından Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucu ve sahibi olduğu ‘Yaşasın Hayat’ isimli fitnes, zayıflama, spor, termal havuz, hayat okulu ve SPA merkezi bulunuyor.

Prof. Müftüoğlu önceki gün Bursa’da Mercure Otel içinde hizmet veren merkezi tanıttı.

Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini izlediğimiz için katılamadık ama buradaki her şey daha iyi bir hayat sürme amaçlı dizayn edilmiş.

Merkezde hastalıkları tedavi etmeden önce önleme, bedenleri ve ruhları sürekli zinde tutma hayatı, mutlu, huzurlu, hareketli ve keyifli bir süreç haline getirme hedefleniyor.

Her gün 07.00-23.00 saatleri hizmet veren merkezde, nefes terapileri, yoga ve meditasyon gibi sürprizler de mevcut.

Daha evvel gezdiğimiz için biliyoruz.

Gerçekten, sporu ve zinde bir bir yaşamı sevenler için kentin içinde ideal bir merkez.

Tavsiye ediyoruz.

ABD Suriye’de kalacak mı, gidecek mi?

$
0
0

IŞİD’den sonrası için sorulan bu soru Ortadoğu’nun geleceği açısından çok önemli.

Yakın Doğu Haber’in Lübnan’da yayımlanan el Ahbar gazetesinden alıntıladığı habere göre bu konuda sürpriz gelişmeler yaşandığını anlıyoruz.

Şöyle ki, Amerikalı bir güvenlik yetkilisi Şam’a gidiyor ve Suriye hükümet yetkilileriyle görüşmeler yapıyor.

Şam’ın üzerinde durduğu konu yukarıdaki soru:

Suriye’deki IŞİD iyiden iyiye zayıfladı. Bu durumda ABD’nin Suriye’de bulunmasının nedeni de ortadan kalkıyor.

***
 

Peki, konuyla ilgili olarak ABD ne düşünüyor?

Amerikalı güvenlik yetkilisinin bu soruya yanıtı şöyle:

“ABD’nin Suriye’deki askeri varlığı sadece IŞİD’le mücadeleyle sınırlıdır. Amerikan ordusu Suriye’de çatışan tarafların hiçbirinden yana değildir.

Amerikan hükümeti, IŞİD ortadan kalktıktan sonra Suriye’de herhangi bir askeri üsse sahip olmak ya da asker bulundurmak istemiyor. Washington, Suriyeli muhaliflerden hiçbir gruba Suriye topraklarında kalacağına ilişkin bir vaatte bulunmadı.”

Tabii hükümet yetkilileri söz konusu gelişmeden Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ı haberdar ediyorlar. Esad dinliyor ve üç kelimelik bir yanıt veriyor: “ABD’ye güven olmaz!”

Peki, haksız mı? Pentagon’un, Suriye’nin izni olmadan, Rakka’da da askeri bir üs kurarak ülkenin kuzeyindeki gayrimeşru üs sayısını 11’e çıkardığına bakılırsa ABD’nin ayrılmaya niyeti olmadığını düşünebiliriz. Bu durumda da Esad haklı görünüyor.


***

Öyle anlaşılıyor ki, ABD üslerindeki hareketlilik Rusların yakın takibinde. Çok çeşitli ve çok sayıda indirilen silahlar, mühimmat ve zırhlı araçlar... IŞİD’i Rakka’dan çıkardık diyorlarsa bunca silaha ne gerek var?

Suriye ordusu da Deyrizor kentini IŞİD’den tamamen temizledi.

Ülke genelinde IŞİD bitti, bitiyor... Ne var ki ters orantılı olarak Pentagon üs sayısını artırdıkça artırıyor.

Çünkü hâlâ silahlı muhalefeti kampa alıp Esad’ı devirmekle görevlendirilecek bir ordu kurmanın peşinde.

ABD 6 yıldır bıkıp usanmadan hep bunu yapmaya çalıştı ama beceremedi. Ne ki, inatla sürdürmeye çalışıyor.


***
 

Korkulur ki, Suriye’de, ABD ve Rusya karşı karşıya gelecekler.

Moskova bugüne değin diplomatik yoldan yürümeyi hiç bırakmadı.

Ancak olaylar her zaman durgun su gibi akmıyor, kabarıyor ve bazen de taşıyor.

Örnekse ABD’nin El Tanf askeri üssü...

Pentagon üsse 55 kilometreden fazla yaklaşılmasını yasaklamış.

Ancak üssün yakınında da on binlerce sığınmacıyı barındıran büyük bir kamp var.

Var da, ABD’nin koyduğu yasak nedeniyle sığınmacılara insani yardım ulaştırılamıyor.


***


Yahu şunu çözelim... Hayır!

Üste militanlar olmasın? El Kaideciler, IŞİD’ciler filan...

İsrail öyle istediği için mi? Terör Ortadoğu’da devam etsin ki İsrail rahat etsin. Öyle mi?

Her gerilim dönemlerinde olduğu gibi ABD yine jandarma rolünde.

Bakalım bu durum daha ne kadar devam edecek...

Moskova’da Türk-Rus kardeşlik rüzgârı esti

$
0
0

Moskova’dayız. Yazımı Moskova’nın yüksek katlı bir otelinin terasında, lapa lapa yağan karın eşliğinde yazıyorum.

Hava sıcaklığı -1 derece ancak nem olmadığı için dondurucu bir soğuk hissetmiyoruz.

Moskova, dört başı mamur bir tarih kenti ancak bu kentle ilgili izlenimlerimi ilerleyen günlerde paylaşacağım.

Nitekim Rusya Devlet Başkanı Putin’in Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’a vereceği Devlet Dostluk Nişanı Töreni’ni takip edip, notlarımı paylaşacağım.

Tören bugün. Ancak öncesinde Türk-Rus İşadamları Birliği’nin Çağlar’a verdiği teşekkür plaketi programıyla ilgili izlenimlerim...

Rusya’ya adım attığımızdan bu yana kiminle konuştuysak, Türkiye ile Rusya arasındaki krizin çözülmesinin öneminden söz ediyor.

Özellikle işadamları...

Uçak krizi öncesi enerjide, tarımda, ticarette, turizmde büyük yatırımları olan Türk işadamları, uçak krizinden sonra iflas noktasına gelmişler.

Gerçekten Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesine kim katkı koymuşsa minnettarlar. 

Dün gece sıradan bir plaket takdim töreninden çok, duygusal dakikaların yaşandığı bir dost meclisini andırıyordu.

Çağlar, plaketi alırken, 2 liderin katkılarından söz etti.

Biri Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan diğeri de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin.

Ancak törene katılanlar, bölgenin kaderini değiştiren aktör olarak tanımladıkları Çağlar’a teşekkür edip mutluluklarını saklamadılar.

Teşekkür plaketini Türk işadamları adına Türk-Rus İşadamları Birliği Başkan Yardımcısı Ali Galip Savaşır verdi ancak törene Türk Büyükelçilik  Rezidansı ev sahipliği yapmıştı.

Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Hüseyin Diriöz ve eşi Sibel Diriöz, son derece güler yüzlü ve kibar insanlardı.

Sanırım iki ülke ilişkilerinin düzelmesine en çok bu çift sevinmiştir.

Diriöz’le ayaküstü sohbetimizde Rusya ile ilişkilerin tamamen normalleştiğini ancak bürokrasiden kaynaklanan bazı sorunların yakın gelecekte çözüleceğine inandığını belirtti.

Ne dedik?

Tören bir dost meclisini andırıyordu...

Çağlar’ın yakın dostları oradaydı, eşi Nursel Çağlar ve oğlu Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çağlar ile eşi Başak Çağlar, kızları ve damatları Yeşim ile  Emir Hattat, Yasemin ile Burak Kaya da bu özel günde Moskava’daydılar.

Çağlar’ı Moskova’da yalnız  bırakmayan özel bir konuk daha vardı.

İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar...

Uzun zamandan bu yana hiçbir programda göremediğimiz Ağar, yakın dostu Çağlar’a eşlik ederek tarihe tanıklık eden konuklar arasında yerini aldı.

Ağar’ın şu sözlerini not ettim:

“Cavit Çağlar, ailesine, çocuklarına  çok önemli bir miras bıraktı. Önemli olan maddiyat değil şereftir.”

Azerbaycan Başbakan eski Yardımcısı Abbas Abbasov ve Dağıstan eski Cumhurbaşkanı Ramazan Abdulatifov da  Çağlar’ı bölgenin kaderini değiştiren aktör olduğu için teşekkürlerini sundu.

Tüm konuşmalarda iki ülke arasındaki derin dostluğa ve ekonomik işbirliğine vurgu yapıldı.

Batı tarafından sıkıştırılan, baskılanan 2 ülkenin uçak kriziyle arasının bozulması sadece talihsizlikle izah edilemez.

Nitekim ilişkilerin normalleşmesi iki ülkenin dostluğundan çıkarları zedelenen odakları da memnun etmedi.

Batı, Rusya’yı ağır ambargolarla köşeye sıkıştırmaya çalışırken, Türkiye’yi de terör örgütleri üzerinden tehdit ediyor.

İki ülke ise tarihin en yakın ilişkilerini yaşıyor.

İki ülkenin konjonktürel ittifaktan çıkıp, stratejik işbirliğine yöneldiği şu günlerde Moskova izlenimlerimiz çok değerliydi. Yarın, daha kapsamlı değerlendirmeleri ve notlarımızı paylaşacağız.

Ancak bugün Rusya’da herkesin yüzünün güldüğünü söyleyerek yazıya noktayı koyalım.

Tolstoy'un anılarının yaşadığı konakta tarih değiştiren gurur

$
0
0

MOSKOVA - RUSYA

Hiç tartışmasız Moskova'nın en güzel konaklarından biri. En büyük özelliği dünyanın tanıdığı Rus yazar Tolstoy'un dedesine ait olması. Dolayısıyla, Rus edebiyatının büyük yazarı Tolstoy'un çocukluğu bu binada geçmiş.

Aslında... 

Binanın orijinali ahşapmış. Bu nedenle de, Napolyon kuşattığında Rus halkı kenti sağlam teslim etmemek için yakınca, Tolstoy'un dedesinin konağı da yanmış. Sonra bir işadamı taş yapı olarak yeniden yapmış.

Şimdiyse...

Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği Rezidansı olarak kullanılan bu güzel yapıda Moskova Büyükelçimiz Hüseyin Diriöz ve eşi Sibel Diriöz dün çok özel, hatta duygusal bir törene evsahipliği yaptılar.

Çünkü...

Tolstoy'un anılarının yaşadığı bu güzel konakta tarihin akışını değiştiren bir uzlaşmanın mimarı olarak Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar'a dün Rus Türk İşadamları Birliği tarafından teşekkür plaketi verildi.

Nedeni de şu:

Çağlar, uçak krizi nedeniyle kopan Türk-Rus ilişkilerini yeniden kurmak için Türkiye adına kolları sıvarken, Rusya tarafında Dağıstan eski Cumhurbaşkanı Ramazan Abdülatipov ile Azerbaycan eski Başbakan Birinci Yardımcısı Abbas Abbasov vardı.

Üçü el ele verdiler, Türkiye-Rusya ilişkilerini yeniden kurmak üzere girişimlere başladılar. Son noktayı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir araya gelip koydular.

Sonrasında...

İki lider tam 8 defa görüştüler ve çok önemli yol aldılar. Önümüzdeki yakın süreçte de dokuzuncu buluşmayı gerçekleştirecekler.

Bir anlamda...

Cavit Çağlar'ın danışmanı olan ve tüm bu sürecin sekreteryasını yürüten  Türkolog Prof. Dr. Naida Cumukova'nın gelişimi anlatırken, "Tarihi okumak önemli, ama tarihi yazmak ondan da önemli" dediği gibi, tarihin akışını değiştiren gelişmeler yaşandı.

İşte...

Uçak krizi sonrası Rusya'da büyük sıkıntıya düşen, hatta aralarından bazıları intihar düşünecek noktaya gelen Türk işadamları, tarihin akışını değiştiren Çağlar'a bu nedenle teşekkür plaketi verdiler.

Bu çok özel gecede, Çağlar'ın söyledikleri de önemliydi:

"Ben bu ödülü, bu süreçte birlikte çalıştığımız değerli dostlarım Ramazan Abdülatipov ve Abbas Abbasov adına alıyorum. Biz üzerimize düşeni yaptık, ama bütün başarı krizi bitiren liderlerimize ait. Başarı onlarındır."
 

Putin ilk kez bir Türke ödül veriyor 

 

Rus Türk İşadamları Birliği Başkan Yardımcısı ve Dünya Türk İşadamları Konseyi Başkanı Ali Galip Savaşır tarafından Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar'a plaket verildiği törende, Rusya'da iş yapan Türk işadamlarının yüzleri kriz sona erdiği için gülüyordu.

Bugün de...

İki ülke arasında yeniden kurulan dostluğun mimarı Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar'a Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından ödül verilecek.

Rusya'nın en önemli bayramlarından Ulusal Birlik Günü kapsamında Putin'in bugün Kremlin'de vereceği Rusya Devlet Dostluk Nişanı'nı ilk kez bir Türk alacak.
 

Mehmet Ağar Çağlar ailesini yalnız bırakmadı

 

Kremlin Sarayı'nda bugün Putin'in elinden Rusya Devlet Dostluk Nişanı alacak olan Cavit Çağlar ve ailesini bu onurlu günde İçişleri Bakanı Mehmet Ağar da yalnız bırakmadı.

Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Avni İsmail'in de katıldığı programda Çağlar'ın yanında eşi Nursel Çağlar, oğlu Mustafa Çağlar ve eşi Başak Çağlar, kızları Yeşim Hattat ve eşi Emir Hattat ile Yasemin Kaya ve eşi Burak Kaya da vardı.
 

Abdülatipov ve Çağlar Türk-Rus ilişkileri kitabı yazacaklar

 

Dağıstan eski Cumhurbaşkanı Ramazan Abdülatipov çok başarılı bir siyasetçi ve devlet adamı olduğu kadar çok üretken bir yazar olarak da tanınıyor.

Dağıstan liderliğinden ayrıldıktan sonra Putin tarafından Hazar Denizi çevresindeki devletlerin geliştirilmesi için özel temsilci olarak görevlendirilen Abdülatipov'un yayınlanmış tam 56 kitabı var.

Son kitabın müjdesini dün akşam verdi:

"Sayın Cavit Çağlar'la birlikte Türk-Rus ilişkilerini ele alan araştırmaya dayalı çok geniş kapsamlı bir kitap hazırlıyoruz."

Bu nedenle...

Araştırmalar yapmak üzere önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelecek olan Abdülatipov'un son çalışmasıyla Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar da kitap yazmış olacak.

Kitabın sekreteryasını Çağlar'ın danışmanı Türkolog Prof. Dr. Naide Camokova yapacak.
 

"Ortadoğu'da masada olmayan menüde olur" 

 

Cavit Çağlar'ı yalnız bırakmayıp Rusya Devlet Dostluk Nişanı töreni için Moskova'ya gelen İçişleri Bakanı Mehmet Ağar dün akşamki yemekte çarpıcı bir anekdot aktardı:

"Bursa Senatörü olarak da hizmet veren Dışişleri eski Bakanımız İhsan Sabri Çağlayangil bir gün 'Ortadoğu'da masada olmayan menüde olur' demişti. Bu ödülü o gözle de görmek gerekiyor."

Viewing all 9348 articles
Browse latest View live